Karga Şahap' la Söyleşiler-6-


6 Çocuk, 16 Kadın, 22 Erkek!
"Yok yok!" diye söylenerek daldı benim balkona Şahap!
"Siz insanları anlamakta zorlanıyorum abi"

"Ne oldu Şahap?"

"Daha ne olsun, Mardin'den arkadaşlarım geldi bu sabah ve o güzelim insanlar bir düğünde tavuk gibi boğazlanmışlar;tam 44 kişi"

"Biliyorum" dedim. Başımı utançla yere eğdim.
Uzun süre sessizce balkondaki karolara baktık; sayar gibi sessizce uzun uzun..!

"Peki sence nedeni ne olabilir?" diye sordum.

Katliamın akla dayanan bir nedeni olamaz" dedi bana.
"Cehalet ve eğitimsizlik olamaz mı?" dedim.

"Biz hiç okula gitmedik, okuma yazma zaten bizde yok ama anne ve babamızdan 'karga olmayı' öğrendik.Karga olmak, merhametli olmaktır" dedi.

"Demek ki onlara insan olmak öğretilmemiş" dedim cevap olarak ve ekledim. "Bak Şahap'cım, İnsanlar Alemi'nde işler, Kargalar Alemi'nde olduğu gibi yürümez. Ben bu olayların nedenini feodal barbarlıkta olduğuna inanıyorum" dedim.

"Açar mısın biraz abi ?" dedi.

"Bak Şahap , bizim cumhuriyetimizin yaptığı en büyük hata ne biliyor musun? Sana söyleyeyim. Cumhuriyetimiz yıkması gereken düzenle anlaştı. Köylüleri aydınlatmak için kurulan Köy Enstitülerini kapattı ve köylerde yaşayan insanlarımızı ağalara şeyhlere, şıhlara teslim etti."

"İşte bugün orada yaşanan süreç ve trajedinin nedeni budur" dedim.

Karga Şahap, zeki adam, kalbi büyük adam anladı çabucak ve ekledi "Abi geçen gün konuşmuştuk bu Köy Enstitülerini... Hani köylü çocuklardan yazarlar yetiştirmiş, ressamlar yetiştirmiş, aydınlık gelmiş köylere... "
"Evet Şahap!" dedim. İşte bu politik nedenlerle oluşan uzlaşma bugün bize terör ve bu tür insanlık dışı katliamlarla karşımıza çıkıyor..."

Yine sustuk, çözümü her ikimizde biliyoruz ve "literatürdeki altı harflik sözcüğün" anlamı üzerine konuştuk uzun uzun...

Sonra tam kalkarken dedi ki, "Bana bak İzmir' gidecekmişsin, Abi ve Tutsak'la mangal muhabbeti yapacakmışsın, beni götürüp bu eşsiz dostlarınla tanıştırmaz, onlarla içilecek iki kadeh rakıdan ve onların sohbetlerinden beni mahrum edersen karışmam" dedi.

Gülümsedim.

Ama hala içimde Mustafa Kemal'in Cumhuriyeti'nin daha sonraları feodalizmle uzlaşmasının acısı...

Altı bebe, on altı kadın ve yirmi erkek hacminde bir acı.
Ama ille de "altı bebe"
Altı bebe...
Bebelerimiz...







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Hayatın Özeti ya da Yeşil Mavi Hayat

Çukurova'da Fransız!a İlk Kurşun

920'nin 16 Mart'ı...