Aaaaaah Kardelenler aaaaahhhh!

Türkan Saylan'ın veda törenine gittim.
Bekledim Teşviki'ye Camii'nin girişinde bir saat kadar onun gelmesini.

Onu karşılayan "ordunun" içindeydim.

Hayatım boyunca bir çok törene, mitinge ve yürüyüşe katıldım ben.

Daha 16 yaşında "Amerikan "U2 Uçaklarına ve Rusya'ya teslimiyete Hayır" yürüyüşüne katıldım. Tarsus'tan Mersin'e tam 30 km yürüdüm.

1 Mayıs miting ve yürüyüşleri, öldürülen arkadaşlarımın törenleri, üniversitede öğrenci derneğinin başkanıyken düzenlediğimiz yürüyüşler ve elbette 2006 yılındaki İstanbul'da düzenlenen Çağlayan'daki Cumhuriyet mitingi...

Ben gençlik dönemlerimden farklı olarak, son derece kararlı, sakin ve vakur katılımcılar görüyorum bu toplantı ve gösterilerde. Gençlik dönemimdeki mitinglerden en önemli ayrım işte budur,

Üstelik heyecan ve adanmışlık hiç eksik değil.

Üstelik pırıl pırıl genç kızlar, yaşlılar, orta yaşlılar, çocuklar var artık mitinglerde annelerinin ellerinden tutan.

Bugün " Mustafa Kemal'in askerleriyiz" dedi katılımcılar,
Bugün " Türkiye laiktir , laik kalacak" dedi ülkesine kendini adayanlar,

Hem de "Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye" sloganı da seslendirildi ve daha niceleri.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çiçeği geldiğinde,çiçeğin hareket hızıyla hareket eden, dalgalanan alkışlar duydum.

Ben tam da "vakur, ne istediğini bilen ve ne kadar kararlı bir insan denizinin ortasındayım" diye düşünürken, gri-siyah kanatlarıyla Şahap dostum dönmeye başladı kortejin üzerinde.
Gagasında bir tek beyaz papatyası ve üzeri pırıl pırıl çiğ taneleriyle bezeli sayısız kardenlerle sessizce kanat çırpıyordu.

Şahap bıraktı çiçekleri usulünce bırakması gereken yere ve dedi ki;
"Kubilay Türkiye devrimcileşiyor, unutma bunu bir yere yaz."

Gözlerindeki keder ve sevinç karışımı bir bakışla uçtu gitti...

"Tekrar ettim kendi kendime Şahap Karga dostumun dediklerini"

"Türkiye devrimcileşiyor!"
Türk ulusu ülkesine sahip çıkıyor artık!

Kaybettiklerimiz ise bu dönüşümün şehitleridir ancak!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Hayatın Özeti ya da Yeşil Mavi Hayat

Çukurova'da Fransız!a İlk Kurşun

920'nin 16 Mart'ı...