Kayıtlar

Kasım, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Demirtaş'a "Komünist" Bir Mektup

Resim
Cuma, 22 Ağustos 2014 12:37 TKP’deki bölünmeden sonra kurulan Halkın Türkiye Komünist Partisi, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Selahattin Demirtaş’a bir kutlama mektubu gönderdi. HTKP Merkez Komitesi imzalı mektup, TKP döneminde izlediğimiz PKK çizgisi ile arasına sınır çekmeye çalışan tutumdan vazgeçildiğini gösteren önemli bir belge niteliğindedir. “Emperyalizme karşı ortak mücadele” konusunda vurgularla dolu olan mektup, PKK-HDP-BDP çizgisinin emperyalizmle işbirliği yaparak “etnik hakları” sağlama konusundaki fiili politikasına en küçük bir eleştiri içermiyor. Bunun aksine Selahattin Demirtaş’ın seçim sürecindeki “samimi” açıklamalarının ülkemizdeki “sosyalizm mücadelesine” katkısı olacağını belirtiyor. Kısaca bu mektup, seçim sürecinde hiç de “hayret etmeden” tanık olduğumuz Amerikancı merkez basın ve yayın kuruluşlarının ve onların yazar ve programcılarının Selahattin Demirtaş’ı “parlatma” ve “sevimli” gösterme tutumuyla buluşuyor. 20.08.2014 tarihinde İleri Haber adlı

Nuh’un gemisinde yeni bir sefere çıkıyoruz

Aydınlığa can kurban! Aydınlığa adanmışız, Türkiye halkının aydınlığına, büyük insanlığın aydınlanmasına! Feda olsun! Gözünüz aydınlık! Gözümüz aydınlık! Onunla görüyoruz. Hem gözümüzü, hem gönlümüzü aydınlatıyor. Aydınlık, adı üstünde ulaştığı her menzile aydınlık taşıyor. Gözünüz aydınlık! Yeni bir sefere çıkıyoruz! Yolumuz aydınlık! Yükümüz aydınlık! Kök boya Türkiyemizin yaşayan en eski gazetesidir. 1 Haziran 1921 günü, İstiklâl Savaşı’nın ateşi içinde doğdu. O ateşle yanıyor. Kurucusu Dr. Şefik Hüsnü Değmer. Rengini o verdi. Kök boyadır. Bin yıl geçse solmaz, hep alev alev yanar. Yunus Emre gibi bin yıllara yana yana yürüyecektir. Yanacaktır ki, Türkiye’yi aydınlatsın! Emekçi halk için yanan fedai geleneği en büyük güç kaynağıdır. Hazreti Nuh’un seçtikleri ve Fikret Otyam’ın seçtikleri Nuh’un gemisidir Aydınlık! İnsanlığın değerlerini tufanlardan kurtarır ve geleceğe taşır. Aydınlık’ın 1920’lerden bu yana kadrosuna bakın, en başta Nâzım Hikme

Ulusalcılar ABD ile Müttefik Olmayı Kabul Etmez

Resim
17 Aralık operasyonunun birkaç yıl öne çekilmesine neden olan, ‘Haziran Ayaklanması’dır. Mehmet Bori’nin ABD’ye ‘pazarlık yapıp anlaşın’ diye işaret ettiği güçler, gerçekte ulusal güçler değildir, NATO-solcular’dır 31 Ocak Cuma günü Aydınlık gazetesi, Mehmet Bori’nin “Galiba Ricciardone gidici” başlıklı bir makalesini yayımladı. Bori, Türkiye’yi “eksende tutmak” için ABD’nin dört müdahalesinden söz ediyor. Washington’un isteği dışındaki “eksen kaymalarından” ilkinin “sol geçmişi olan insanlar kabul etmeseler de 1960 “darbesi”, ikincisinin 12 Mart 1971 darbesi, üçüncüsünün 12 Eylül 1980 askeri darbesi ve dördüncüsünün ise 28 Şubat Post Modern darbesi olduğunu belirtiyor. 28 Şubat’la “siyonizme uzak duran, ABD ve AB ile bütünleşmeyi istemeyen ve Türkiye’nin kendi NATO’su, Ortak Pazarı ve Birleşmiş Milletler kurmasını arzu eden Necmettin Erbakan iktidardan uzaklaştırılarak, Milli Görüş hareketinin anti-emperyalist tarafı budanmıştır” değerlendirmesini yapıyor. 2007 yılına değin h

Aydınlık Söyleşileri

Resim
Eski Sermaye Piyasası Kurulu(SPK) Başkanı Prof. Dr. Doğan Cansızlar’la Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı “Yapısal Dönüşüm Programı’nı” konuştuk. Programın yeni birşey olmadığını vurgulayan Cansızoğlu,  Cumhuriyet tarihinin ekonomide en büyük yapısal reformunun Atatürk döneminde İzmir İktisat Kongresi’yle başladığını belirterek, parasal bollaşmayla başlayan süreçte reel(üretim) sektörle finans sektörü arasındaki bağın koptuğunu belirtiyor. - Davutoğlu’nun açıkladığı “Yapısal Dönüşüm Programı” hakkında ne düşünüyorsunuz? Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı paket yeni bir paket değil. “Cumhuriyet tarihinin en önemli yapısal dönüşüm paketi” deniyor, aslında hiç alakası yok. Cumhuriyet tarihimizin en önemli yapısal reformunu biliyorsunuz Atatürk, Cumhuriyet kurulduktan sonra, İzmir İktisat Kongresi’nden itibaren yapmıştır.  Burada açıklanan program aslında 2012 Şubat’ında açıklanan 10. Kalkınma Programı’nın aynısı; değişen bir şey yok. İkincisi ise temenniler bütünü olan bir programdır

İkinci Dil Şehir Devletleri Demektir

Resim
Anadilde eğitim bir demokratik hak veya insan hakkı meselesi değildir. İnsanlığın sosyo-ekonomik gelişimiyle ilgilidir. Eğer kabileleler veya şehir devletleri şeklinde birbirinden uzak bir hayat  yaşayacaksak, her etnik topluluk en az 7-8 yüz yıl önce olduğu gibi kendi yoluna devam edebilir, kendi diliyle eğitim yapabilir. Ancak bu durum insanlığın denediği ve terketmek zorunda kaldığı bir tecrübedir. Dil, ulus devletlerin temelidir. Şimdi ulus devletlere itiraz edebilir, reddedebilirsiniz ama yerine şu anda koyabileceğiniz başka bir örnek de yoktur. Sosyalist devletler dahil milletler ulus devlet yapılanmasına göre örgütleniyorlar. Ulus devletler çağdaş ugarlığın temelidir. Sadece devlet işlerinin yürümesi için değil, günlük yaşamın devamı için ülkenin her yanında kolayca anlaşabileceğiniz ortak bir dile gerekesinim var. Bu bir tercih değil, zorunluluktur. Dünyada yaşayan 4000 dil olduğu biliniyor ama ancak 120 tanesi eğitim dili olabiliyorsa, bu gerçeğe saygı duymak ve insanlığın

Aydınlık Söyleşileri

Resim
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı Yapısal Dönüşüm Programı’nı değerlendiren gazetemiz yazarı-ekonomist Mustafa Pamukoğlu, programın yeni olmadığını ve 10. Kalkınma Programı’ndan  alındığını belirtiyor. Bu planın aslında risklere vurgu yaptığını ve Halkçı bir modelin uygulanabilmesi için katma değer yaratan bir üretim ekonomisi olması gerektiğine vurgu yaparak, “Dönüşüm Paketi, AKP’nin ekonomi programının sonunun geldiğinin tespit belgesidir. Saadet zinciri kırılmak üzeredir” dedi.  -Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı “Yapısal Dönüşüm Programı” bir dizi değişiklikler içeriyor. Genel olarak bu konuda değerlendirmenizi öğrenebilir miyiz? Sizce bu, Cumhuriyet tarihinin en büyük yapısal değişim programı mıdır? Açıklanan “Ekonomik Yapısal Dönüşüm Paketi” aslında 10. Kalkınma Planı’nın bazı bölümlerinin özetidir. Yani yeni bir şey değildir. Paketi değerlendirirken aslında 10. Kalkınma Planı’na bakmak gerekir. Bu planda vurgulanan bazı önemli hususlar bize ışık tutmaktadır. -Risk

Aydınlık Söyleşileri

Resim
Validebağ Korusu’na yapılmak istenen inşaata karşı direnişte öne çıkan Validebağ Gönüllüleri Derneği ve destek veren Acıbadem Dayanışma Derneği yöneticileri Aydınlık’a konuştu. Gönüllüler koruyu koruyacaklarını vurgularken, Belediye’nin halkla inatlaşmayıp, gerçek sorumluluğuyla meşgul olmasını istiyorlar Ülkemizin gündemine damdan düşer gibi indiler. Aslında inmediler. Onların mücadelesi 1998’e değin uzanıyor. Duyarlılıkları, sadece basit bir çevre duyarlılığının ötesinde vatan, insan ve doğa sevgisinden geliyor. Bu söyleşinin yazarı da Validebağ’da son yirmi yıldır çok çok “soluklandığından” mücadeleyi ve bu korunun değerini yakından biliyor. Validebağ Gönüllüleri, “halktan ve haklı olmaktan başka hiçbir şeye dayanmadan” haklı bir mücadelenin verilebileceğini bize gösteriyor. Hukuku biliyorlar, dayanışmayı biliyorlar ve en önemlisi ülkelerini, insanını, kendi ifadeleriyle “börtü böceğine kadar” herşeyini seviyorlar. Bu mücadeleyi Aydınlık okuyucularına birinci elden yansıtm

Aydınlık Söyleşileri

Resim
Başbakan’ın açıkladığı ‘yapısal dönüşüm’ programını değerlendiren Aziz Konukman, bu programın 13 yıldır uygulanan ekonomi politikasının iflasının itirafı olduğunu söyleyerek, AKP’nin kamucu bir politika yürütmeyeceği, ama kitlelerin bu konuda hükümeti zorlaması gerektiğini belirtti Gazi Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman ile Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı “Yapısal Dönüşüm Programı’nı” konuştuk. Açıklanan programda maddi hatalar olduğunu söyleyen Konukman, bu programın aslında AKP’nin 25 maddeden oluşan başarısızlıklarının bir listesi olduğunu belirtiyor. AKP’nin bu programı uygulayamayacağını belirten Konukman, ‘Bu aslında uyguladıkları 12 yıllık programın iflasının itirafıdır’ demektedir. - Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı yapısal dönüşüm programı ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz? Bir kere program yeni bir program değil. Başbakan bu programla birlikte 2018 hedeflerini açıkladı. Bunlar da yeni değil; tuhaf bir durum değil mi bu? S