İkinci Dil Şehir Devletleri Demektir


Yazdır
Anadilde eğitim bir demokratik hak veya insan hakkı meselesi değildir. İnsanlığın sosyo-ekonomik gelişimiyle ilgilidir. Eğer kabileleler veya şehir devletleri şeklinde birbirinden uzak bir hayat yaşayacaksak, her etnik topluluk en az 7-8 yüz yıl önce olduğu gibi kendi yoluna devam edebilir, kendi diliyle eğitim yapabilir. Ancak bu durum insanlığın denediği ve terketmek zorunda kaldığı bir tecrübedir.
Dil, ulus devletlerin temelidir. Şimdi ulus devletlere itiraz edebilir, reddedebilirsiniz ama yerine şu anda koyabileceğiniz başka bir örnek de yoktur. Sosyalist devletler dahil milletler ulus devlet yapılanmasına göre örgütleniyorlar. Ulus devletler çağdaş ugarlığın temelidir. Sadece devlet işlerinin yürümesi için değil, günlük yaşamın devamı için ülkenin her yanında kolayca anlaşabileceğiniz ortak bir dile gerekesinim var. Bu bir tercih değil, zorunluluktur. Dünyada yaşayan 4000 dil olduğu biliniyor ama ancak 120 tanesi eğitim dili olabiliyorsa, bu gerçeğe saygı duymak ve insanlığın bulduğu bu çözümü kabul etmeniz gerekir.
DİLLER DE ÖLÜR
İnsanoğlunun serüveninde Hititce ve Sümerce gibi diller öldüler; üstelik günümüzde yazıyı bulan bir dil olarak Sümerceyi bilen, işlerini bu dille yürüten bırakalım bir bir sokağı bir haneyi bile dolduracak kadar insan bulamazsınız. Bu durum Sümerce gibi yazıyı icat eden bir dil icin acı gelebilir ama ihtiyacı karşılama yeteneğini yitiren, yaşamda karşılığı olmayan hiçbir şey zorlamayla yaşayamıyor. Bir gün Türkçe de ölebilir bunda utanılacak, üzülecek bir durum yok.
Hiçbir dili öldürmeyelim, öğretelim, geliştirelim burada bir sorun yok. Nasıl bugün Türkiye’de İngilizce, Fransızca, Almanca, ispanyolca, Arapça gibi diller okullarda öğretiliyorsa, eğitimcilerin karar vereceği bir sınıftan itibaren Kürtçe de isteyene öğretilmelidir. Bu durum ülkeyi bölmeyeceği gibi kültürlerin daha da zenginleşmesini ve yaşamasını sağlayacaktır.
İnsanlık kabileler halinde yaşamayacaksa, devlet gibi büyük organizasyonlar kuracak ve yönetim, üretim, yargı, eğitim gibi temel konularda bir “ortak zemin” yaratmak zorundaysa “ortak eğitim ve iletişim dili” kaçınılmaz bir durumdur.
Burjuva demokratik devrimler ve devamında milli demokratik devrimler farklı milliyetlerden insanları ortak dil ve ortak bir iç pazar çerçevesinde milletler haline getirdi ve neredeyse %99’unda anaokulundan üniversite mezuniyetine kadar tek bir dil eğitim dili oldu. Türkiye'de de böyle oldu. Bunun nesi yanlış!
Kürtçenin Kırmançça, Soranice, Goranice ve Zazaca gibi lehçeleri birbirine benzemediği gibi şivelerinin de (ağız) birbirini anlamadığı biliniyor. Hepsi Kürtçe bile olsa hangisi eğitim dili olacak? Zazaca olsa, Kırmançça'nın hatırı kalır ve sonra Arapça, Lazca... bakın eğer her milliyet (etnisite) kendi diliyle eğitim yaparsa devletler etnik temelde bölünmeye başlar. Bu uygarlığın Ortaçağ dönemine dönmesi demek, yıkılması demek. Daha da önemlisi, içinde bulunduğumuz çağın büyük patronu emperyalizmin kolayca yönetebileceği hale geliriz. Yugoslavya’ya bakın, şu anda fiilen Şiiler, Sünniler ve Kürtler olarak üçe bölünmüş Irak’a bakın, Suriye’ye, Libya’ya bakın…ABD’nin çıkarları için askerler üreten küçük şehir devletleri bekliyor gelecekte bugünün büyük milletlerini. Aynı Ortaçağ’da olduğu gibi senyörlerin, ağaların marabaları köylüleri olacağız.
Her etnik topluluk için anadilde eğitim dayatması bize emperyalizmin askerleri olacağımız bir gelecek vaadediyor
İnsanlık artık küçük parçalar halinde yaşama tecrübesini Ortaçağ’da bıraktı. Çünkü artan nüfusun yol açtığı üretimin ve dağıtımın akılcı hale getirilmesinin karşısında başka bir çözüm yoktu. Vardıysa bilelim ve tartışalım.
YANLIŞ ÖRNEKLER
İki dilli eğitim konusunda Kanada örneği verilir. Yanlıştır. Kanada’yı Kanada yapan eski Franzsız ve İngiliz sömürge kolonisi olmasıdır. Burada ülke kurulurken reel bir durum kabul edilerek ilerlenmiştir. Üstelik İngilizce ve Fransızca yüzlerce yıllık eğitim ve bilim dili tecrübesine sahiptir. Kanada halen Meşruti Monarşi ile yönetilmeltedir. On eyaletten sadece birinde, New Brunswick de iki resmi dil var. Kanada hem Franzsızca konuşan ülkeler topluluğu’na hem de İngiliz Milletler Topluluğu’na üyedir. Türkiye için kıyas kabul edilemez.
NÜFUSUN ÇOKLUĞU İKİNCİ BİR EĞİTİM DİLİNİ GEREKTİRMEZ
Belçika ve İspanya örnekleri ayrıca incelenmelidir. ABD’de elli eyaletin ellisinde de eğitim dili İngilizcedir. ABD’de nüfusun  %12’si’ne karşılık gelen 35 milyon kişi İspanyol kökenlidir. Demek ki nüfusun çok olması bir ülkede ikinci bir anadilde eğitim olmasını gerektirmiyor. Latif Bolat’ın 28 Eylül’de Aydınlık’ta yayımlanan “Diyarbakır’dan Kaliforniya’ya bir dil hikayesi; ikinci resmi dil olarak İspanyolca ve Kürtçe” adlı makalesi önemli derslerle dolu.
Anadilde eğitim başka, anadilin öğrenilmesi başkadır. Devletler anadillerin kaybolmaması için isteyene dilini öğreneceği koşullar sağlamalıdır ama eğitim dili olması ise başka bir konudur... Çokkültürlülük adı altında emperyalist Batı tarafından sürüdürülen kampanya bizim gibi ulus devletleri yıkmayı amaçlıyor. Mesele budur; insan hakkı değil.
Kubilay Kızıldenizli
Teori Dergisi Yazı Kurulu Üyesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Hayatın Özeti ya da Yeşil Mavi Hayat

Çukurova'da Fransız!a İlk Kurşun

920'nin 16 Mart'ı...