Vicdanların Satılmasının Bedeli Küçük Değildir!
Veya Hey Medya Senin Vicdanın Kaç Para!
Ortalık duruldu.
19 Mayıs geçti.
Başbakan Erdoğan “bizim
istediğimiz oldu, halk gönlüne göre kutladı” dedi.
Gazeteler bu haberi
“acilen” gördü; bazıları hatta sürmanşetten verdi.
“solcu basın” bile bu
sözleri yorumsuz verdi.
Ama İki yüz bin kişiyi
yürüten Türkiye Gençlik Birliği’ ni Aydınlık ve Ulusal Kanal hariç
gören olmadı.
Ve hala “başkası gördü
mü” diye arıyoruz!
Medyanın boyalısına ve
camlısına bakarsanız 19 Mayıs ruhu sanki gençliğe teslim edilmedi de NeoCHP’ ye
verildi.
NeoCHP örgütsel olarak bu
eşsiz bayramı kutlama kararı almış mıdır, bilmiyorum ama, dışarıdan bakan bir
çift göz bu kutlamaların CHP’ li belediyelerin inisiyatifine bırakıldığını
görür.
Bu belediyelerin çoğu 19
Mayıs’ ı sadece konser salonlarına hapsetmiştir, slogan yoktur, yürüyüş yoktur,
Mustafa Kemal’ in tarihsel önemi yoktur. Katılımcılarda bayram havası ve coşkusundan
çok “konser” izleme mutluluğu vardır.
AKP’ yi ve MHP’ yi
boşveriniz. Özellikle MHP silikleşmiş ve köksüzleşmiştir. Çünkü biliyoruz ki,
milli bayramların coşkusu MHP’ yi zayıflatır. Irkçı milliyetçilik, modern
milliyetçilikle boy ölçüşemez. Bunu MHP bilir ve sessizce ve onursuzca bekler.
Bu nedenle MHP için
ulusal bayramların gerçekte kıymeti harbiyesi yoktur.
Biliyoruz ki, Mustafa
Kemal Atatürk’ ü gerçekten keşfeden Türkiye, NeoCHP’ yi de, MHP’ yi de dikkate
almaz.
Bu nedenle medya
tarafından yükselen devrimci dalganın gençlik içindeki rakipsiz örgütü TGB’ yi
gizlemişlerdir.
İşçi Partisi’ ni ise yok
saymaktadırlar.
Medya elbette görevini
yapacak ve gizleyecekti. Anadolu’ da böylesi durumlar için, “Nah
gizleyebildiler!” denir.
Biliyorsunuz, Cumhuriyet,
Sözcü, ve Yurt Gazetesi, Neo CHP’ nin sözcüleri gibi Şişli’ de 30-40 Bin
kişilik eylemi manşetlere taşırken, iki yüz bin genci yürüten TGB’ yi gör(e)medi.
Hürriyet kadar bile
olamadılar.
Şişli’ deki yürüyüş
önemlidir ve küçümsenmemelidir. Zaten biz devrimciler bütün eylemlerinin
hakkını verir ve önemseriz. Örneğin, Atatürk anıtlarına çiçek koyma eylemleri
10-15 kişilik eylemlerdir ama devrimci enerjileri son derece yüksektir. Bu
eylemlerde vakar vardır, özgüven vardır, kararlılık vardır, fedailik vardır.
Bugün nerede tam
bağımsızlık eylemi varsa, İşçi Partisi bu eylemlerin fikri alt yapısını
hazırlamakta ve örgütlemektedir.
Bu nedenle İşçi Partisi’
ni de gör(e)mezler.
Sanki Silivri’ de sadece
Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan yatmaktadır. Doğu Perinçek ve diğer İşçi
Partilileri ise görmezler.
Aman görmeyin!
Nasıl olsa günü
geldiğinde, “zaptettiğiniz” bütün kaleler geri alındığında, içinde bulunduğunuz
“ilişkiler” ağını bu halk görecek.
Gizleseniz ne olacak,Türkiye
Gençlik Birliği devrimci programıyla bu eşsiz halkın kalbine yerleşti bile...
Yandaş basın, merkez
basın ve maalesef Cumhuriyet, Sözcü ve Yurt gibi gazeteler daha şimdiden küçük detayların
parçaları olmayı kabul etmişlerdir.
Umarım kendisine Mustafa
Kemal’ in yolundan gittiğin söyleyenler bundan sonra aşağıdaki cümleyi
anımsarlar;
“Vicdanların satılmasının bedeli küçük değildir!”
19 Mayıs geçti.
Ortalık duruldu…
Gerçekten öyle mi oldu?
Sahiden 19 Mayıs geçti ve
ortalık duruldu mu sandınız!
Eğer öyle sanıyorsanız,
göreceğiniz devrimci eylemler sizi çok şaşırtacak demektir!
Bu yazı Ulusal Bakış' ta yayınlanmaktadır.
http://www.ulusalbakis.com/vicdanlarin-satilmasinin-bedeli-kucuk-degildir.html/
.
Yorumlar
Yorum Gönder