Bir paylasim...

Sizinle çok beğendiğim bir yazıyı paylaşmak istiyorum.
Bir Oscar ödülü' nün "Makro Ekonomik" açıdan düşündürdüklerini göreceksiniz.

Başarıların tesadüf olamayacağını...

Lütfen bu yazıyı iyi okuyup üzerinde düşünün, düşünün ki, ben de bloğuma koyma hedefime ve yazarı olan değerli arkadaşım hedefine ulaşsın.

"O" yani Gülteinen Enkelini benim kanımdan aynı zamanda. Sadece ortak düşünceler dünyasında değil, genetik olarak da...


"Aaaanddd the Oscar goes toooooooo...."

Dogu, sanatta da atagini yapti.

Bilimde de yapiyor, daha da yapacak...

Global kriz, "buyuk depresyon" hatta bazi soylemlere gore daha da agir gibi ortaya cikmis olsa da tarihi bir surece sahit olmaktayiz biz su anda.

Kanimca bu donem SSCBnin cokusunden cok daha derin bir imza atacak dunya tarihine, cunku bu donem DOGU ile BATI nin keskin hatlarla birbirinden ayrildigi ve Orta dogu ile Uzak dogunun guclendigi surecine girdigimizin bir isareti.

Ekonomik krizle harmanlanan bu yeni donemde resesyon orta ve uzak doguyu da vurdu tabii ki, Batiyi vurdugu kadar olmasa da.

Yalniz sahsi fikrim su ki Global ekonomideki sallantinin az bir payi var burada sarsintinin hissedilmesinde.

Doguda hissedilen resesyona asil sebep "gercek olamayacak" bir hizla ve ivmeyle buyume yasanmasidir bolgede ozellikle son 5 yilda.

Girilen krizin etkileriyle bir cok buyuk proje durdurulmus veya askiya alinmis sirketler kuculmus ve hatta bazilari da yokolmak zorunda kalmis olabilir ona da evet ama bundan bir sene sonra gibi, yani 2010’un ikinci ceyreginden itibaren tekrar hareketlenme basladiginda Asya’da piyasa tam anlamiyla "gazi alinmis" ve reel bir pozisyon alacaktir.

Yani kisisel gozlemim krizin suresinin bu bolgede daha kisa olacagi yonunde zira burada biliyoruz ki hala "nakit, yaraticilik ve kaynaklar" var.

Bolgedeki milyarlarca dolar nakit bir sekilde piyasaya enjekte edilmek durumunda.
Bolgedeki ulkeler muhtelif ekonomik ve sosyal anlasmalarla birbirini destekliyor.
Baksaniza Korfez ulkelerine, hele de Cin'e ve Hindistan'a!

Biz burada biraz daha yakindan takip edebiliyoruz bu gigantik iki devi: Cin’i ve Hindistan’i.

Eskisi gibi sanayii, egitim ve kalite sorunlari da kalmamaya basladi bu iki devin ve daha dokunulmamis kaynaklari oldukca fazla...Buna bir de ekonomiye bile yansimaya baslayan "daha dejenere olmamis geleneksel heyecan ve yaraticilik hala burada var" diye de yaklasirsak dogunun batidan alacaklarina doydugu ve kendi dogusunu ilan edecegi doneme girildigi yorumunu rahatlikla yapabiliriz.Bu dogus sirasindan batidan kalan tek miras “ingilizce” olacak.

Bir cok dil, din ve renk barindiran DOGUnun, kendi icinde dogal olarak "farkliliga karsi olusturdugu toleransi" tetikleyicisi olacak zira hic bir din, dil ve rengin onemi kalmayacak ne bilimde, ne sanatta ne yonetimde ne de gelisimlerinde.

Ozetle; “Dogunun dogusu”nu izleme firsati bulan tarihe gececek enteresan bir nesiliz biz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Hayatın Özeti ya da Yeşil Mavi Hayat

Çukurova'da Fransız!a İlk Kurşun

920'nin 16 Mart'ı...