Faşizm Kapımızda
“...Ama, millet yaşamı tehlikeye uğramadıkça, savaş bir cinayettir.
Mustafa Kemal
Faşizm Kapımızda!
Şaka değil.
Türkiye’nin Suriye
helikopterini düşürmesi sadece angajman kurallarıyla açıklanabilecek bir olay
değil.
Türkiye, arkasında
Amerika olduğu halde koşar adım Suriye ile savaşa itiliyor.
İşte bu yüzden biz bugün
Türkiye’’yi yöneten rejimi Mafya- Gladyo-Tarikat rejimi olarak tanımlıyoruz.
Bir tane bile ulusal
güvenlik çizgimiz yok, koskoca ülke Amerika’nın koçbaşı olarak bir kabadayı
gibi kullanılmak isteniyor, isteyenlerin istediği yönetim ise maalesef
iktidarda.
Ama bu yönetimin bile
böylesi bir savaşı uzun sürece sürdüremeyeceği açık.
Türkiye, faşist bir rejim
olmadan, askeri faşist bir diktatör tarafından yönetilmeden Suriye ile savaşa
itilemez. Bunu “sıkıyönetim altında faşist kanunların uygulanması olmadan”
olarak da yazabiliriz.
Şimdi son 45 güne bir göz
atalım.
Türkiye tarihinde, ancak
olağanüstü koşullar olmadan uygulanan uygulamalar ile karşı karşıyayız.
Bu uygulamanın
gerçekleştiği en önemli yer olan TSK’ya bakalım.
Önce Kara Kuvvetler
Komutanı ve ardından Genelkurmay Başkanı
olacak olan Jandarma genel Komutanı Bekir Kalyoncu Emekli edildi.
Ardından görevdeki bir
Hava Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Mehmet Erten görevden alınarak YAŞ
üyeliğine atandı ve ilgili komutan yapılan bu atamanın ardından istifa etti.
Yerine ise bir hava Korgenaral atandı. Bir Korgeneralin kuvvet komutanı olması
TSK gelenekleri içinde yok.
Bu yapılanı doğru
okumalıyız. Ergenekon ve Balyoz davalarıyla bir türlü TSK içinden silinemeyen
Kemalist subaylar bu kez “atama” operasyonlarıyla askerlikle ilişikleri
kesiliyor.
Ülkemizin savunma
refleksleri, askeri gücü ve bu gücü Türkiye lehine komuta edenler tasfiye
ediliyor.
Suriye ile savaşa
giderken ABD’nin istediği gibi tasarladığı bir Genelkurmay oluşturuluyor.
Yaşanan budur!
Peki Türk Milletinin
rızası olmadan Suriye ile savaşa ülkemiz gidebilecek mi?
Hiç sanmıyoruz.
Suriye ile savaşın olduğunu
düşünsek bile, savaş karşıtı eylemlerin ve savaşın bizzat kendisinin yeni ve
güçlü talepleri olan halk hareketini tetikleyeceği kesin.
Bunu biz de Amerikancı
Mafya-Gladyo-Tarikat rejimi de görüyor.
DİKKAT FAŞİZM KAPIMIZDA!
Son iki üç haftadır Doğu'daki birliklerden ciddi sayıda asker Suriye'ye komşu
olan Urfa, Gaziantep, Mardin ve Hatay gibi illerimize geçici görevle
gönderilmekteler.
Ben bunun, PKK ile
AKP'nin yaptığı ihanet anlaşmanın sonucunu olduğunu düşünüyordum, hala böyle de
olabilir ama son olay gösteriyor ki, bu olay sadece bu anlaşmayla açıklanamaz.
Tüm vatanseverler olarak
parti farkı gözetmeksizin birleşmeli ve ağırlığımızı koymalıyız. Suriye ile
savaşı önleyemez isek, bu kez bilinen tüm heybetiyle faşizm bir Amerikancı
darbeyle gelecek. Çünkü bizi Suriye ile faşizm dışında kimse savaştıramaz. O
zaman ne yasal partilerimiz, ne yayın organlarımız ne de demokratik kitle
örgütlerimiz kalır.
Halkımızla birlikte
eziliriz.
Ezilmek bir yana, bu
savaş büyük çaplı bir bölgesel savaşa yol açacağı gibi savaşın sonunda sahip
olacağımız bir Türkiye de kalmayacak.
Bu çıkarılmak istenen haksız
savaş Türkiye’nin alnına bir kara leke olarak sürülmekle birlikte elli yıllık
Nato serüveninin bir sonucu olarak Türkiye ikinci bir İsrail olarak Ön Asya’da ABD
adına kan dökecek, kanımız dökülecek.
En kritik nokta budur!
Yorumlar
Yorum Gönder