Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir kimse böylesine bir aşkla sevilmemiştir.
Saat 09:05
İstanbul Boğaziçi Köprüsü.Diğer binlerce insan gibi ben de köprünün üzerinde ayaktayım.
Trafik donmuş...
Yanıbaşımda pırıl pırıl bir genç kadın var, saçları boğazın rüzgarında savruluyor.
Arkamdaki şalvarlı amca hırkasının önünü ilikleyip, sakalını sıvazlıyor...
Motosikletli kuryeler durdurmuş motosikletlerini bir ileri bir geri salınıyorlar Heryer matem sirenleriyle çınlıyor!
Köprünün sol tarafındaki Rakkastepe'deki dev bayrak, sonra Avrupa Yakasın'dakiler ve Beylerbeyi' ndeki de matem pozisyonunda dalgalanıyor...
Ve İzmir'de Atatürk'ün dev rölyefine ateş eden sapkınlara inat Türkiye Gençlik Birliği üyeleri " Sana Atılan Kurşunlara biz Siper Oluruz" pankartıyla sahneye iniyor.
Mustafa Kemal bu, yarattığı ulusunun içinde yeniden canlanıyor elbet.
"Sarışın bir kurda benzeyen", esmerler, beyazlar, kara kaşlılar, mavi gözlüler, yeşil gözlüler artıyor elbet.
Oğlum Mehmet ise, anasının aldığı kasımpatılarla okuluna gitti bugün!
Biliyor daha sekizinde Mustafa Kemal'in ne anlama geldiğini.
Biliyor daha sekizinde Mustafa Kemal'in ne anlama geldiğini.
Biliyor çünkü doğduklarından beri anlatılıyor anaları tarafından benim bebelerime.
Seviliyor Mustafa Kemal Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük devrimci olduğu için!
İyi bir insan olduğu için değil, anti-emperyalist olduğu için seviliyor!
Çok iyi bir asker olduğundan değil, ulusunu emperyalistlere boğdurmadığı için...
Ve vatan sevgisini bir hobi olarak görmeyip "vazifeyi ihmale uğratan merhamet, vatana ihanetttir!" dediği için..
İşte bu nedenlerden dolayı "Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir kimse böylesine bir aşkla sevilmemiştir. "
.
Gözlemlerinizi ustaca sözlerle yazdığınız duygulu paylaşımınız çok hoşuma giti.
YanıtlaSilSevgiyle.
KALPAKLI SÜVARİ
YanıtlaSilGecenin arkasında bir yerde,
Ufaldıkça gaz lambaları,
Nehrin omuzlarına yaslanıp
yaşlı ve dindar
Yalnızlıktan soğumuş dağlar,
Kalpaklı bir süvari dolaşırmış gizlilerde,
Köylüler böyle diyorlar,
Yatsıları...
Nal sesleri duyulur mu yağmur olursa
Ne mümkün
En usul havalarda duyulacak
Erzurum'a doğru şah damarın oynar gibi,
Gören eden yok, her nasılsa
Kalpaklı olduğunu biliyorlar.
Bir elinde kılıç, bir elinde sancak,
Kemah köylüğünde,
Fakir fukaraya azık dağıtasıymış,
Üçer arşın kefenlik,
İçlik ve mintan,
Birer kese sarı lira cep harçlığı,
Olur mu olmaz mı
Orası bilinmiyor...
Tılhas'ta bir kağnıya dokunmasıyla
bir ne halsa,
Araba traktöre tebdil olmuş
Allah tarafından.
Tercan toprağındaki kerametini
Anlata anlata bitiremiyorlar.
Köylüler böyle diyorlar...
Gecenin arkasında bir yerde,
Ufaldıkça gaz lambaları,
Nehrin omuzlarına yaslanıp
yaşlı ve dindar,
Yalnızlıktan soğumuş dağlar,
Kalpaklı bir süvari dolaşırmış
gizlilerde,
Köylüler böyle diyorlar
yatsıları...
Kemal Paşa'dır diyorlar...
Attila İLHAN
Ne ararsın tanrı ile aramda
YanıtlaSilSen kimsinki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Başı açığa neden türban sorarsın?
Rakı, şarap içiyorsam sana ne
Yok sana bir zararı, içerim
İkimizde gelsek kıldan köprüye
Ben dürüstsem sarhoşkende geçerim.
Esir iken mümkünmüdür ibadet
Yatıp kalkıp Atatürk’e dua et..
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininde de soğuyacak bu millet.
İşgaldeki hali sakın unutma
Atatürk’e dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.
tek kelime ile o eşsiz biri..
YanıtlaSilKurban Bayramı'nın İslam'a ve insanlığa barış, sevgi, hoşgörü getirmesini diliyor, sizin ve ailenizin bayramını kutluyorum. Sevgilerimle...
YanıtlaSil(Her zaman yorum bırakamasam da güzel yazılarınızın devamlı takipcisiyim.)
Sevgili Kubilay,
YanıtlaSilBen de bayramını kutluyorum, sevdiklerinle birlikte herkese iyilikler diliyorum...