Bedrettin!

Beş yaşında.
Dokuz kardeşli!
Kaçıncı kardeş olduğunu ne kendi bilir ne de anası.
Zaten biz de bilmeyiz!
Ki önemi yok zaten!
***
İstanbul'da her cadde ve sokakta bir benzeri olduğundan kimse tarafından özlenmez Bedrettin.
Ne anası, ne de babası akşam olması gereken yerde olamadığı için ne kızarlar ona ne de polise giderler bulmaları için.
"Gezmeye gitti, hala dönmedi beş yaşındaki sabi yavrumuz" mu diyecekler polise...
***
Mesela ben her sabah oturduğum sitenin kapalı otoparkındaki arabama bindiğimde kedilere kızarım.
O kediler gibidir işte Bedrettin..!
Kediler arabamın camında pati izlerini bırakır, beş yaşındaki Bedrettin ise sokaklara kanını!
Bakar geçeriz onalara veya burnumuza mendilini satmak için dayadığında kızarız.
O, 50 kuruş peşindedir, bilemediniz bir liranın.
Biz ise arabamızda radyo dinliyorsak, haberlerin.
Tesadüf bu ya o an haberlerde dinlediğimiz Bedrettin' in acılı haberine üzülüyoruzdur, ama mendil satmaya çalışan bir diğerine ise kızarak!
***
Kediler ve köpekler gibidir Bedrettin, sahibi yoktur!
Sadece akşamları minicik avucundan tahsilat yapılan minicik bir bedendir Bedrettin.
***
"Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesiydi "
Mustafa Kemal' in tanımıdır bu ve daha güzel bir tanımı yoktur.
Ki varsa bile en azından ben duymadım henüz.
***
Bedrettin'i haberlerde izledim bu akşam yüzü ve yaralanan yerleri "kumlanmış" ekranlarda ama , hala kendisini aramayan annesini istiyor!
Ve ben ise hala Halk Cumhuriyeti' ni istiyorum, gözlerim yaşlı.
***
Bedrettin burada, cadde kenarında ezilmiş bedeniyle boynunda iple yatıyor...
O yatıyor orada ama ayıp olmuyor mu artık, "kimsesizlerin kimsesi", neredesin!
***
Cumhuriyet,
Bedrettin,
Vicdanlar...
***
Bir araya gelemeyen, birlik olmayan vicdanlar, vicdan değildir!

Yorumlar

  1. Gecenlerde Amerikada hastanede bekleyen birisi kalp krizi geciriyor, kamera kayitlarinda herkes yere yigilan kisiyi seyrediyordu.Bizi de bu aptal dizilerle ve daha bircok seyle onlar gibi yaptilar.Hayvanlar gibi.
    Daha yolun basindaki bu yavrularin talihsizligine yurek dayanir gibi degil.Insan olana, devlet olan devlete...

    Arif

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Hayatın Özeti ya da Yeşil Mavi Hayat

Çukurova'da Fransız!a İlk Kurşun

920'nin 16 Mart'ı...