KURBAĞALAŞMANIN NERESİ KÖTÜ?

Her baharda biriken yağmur suları içinde larvalarından çıkan minicik tek kuyruklu canlıları seyrederdim.
Bizim oyuncaklarımızdı bu tek kuyruklu bebecikler.
Serçe parmağı tırnağı büyüklüğünde ve devasa sperm boyutlarında yemyeşildiler.. .
Kurbağa bebeleri yani.
Kurbağalar, memeliler sınıfından değildir. Yumurtadan ürerler. Eğer bilimsel açıdan uygunsa "yumurtalılar" dan diyebiliriz.
Komik olduysa bu tanımlama açıklayayım;
Memelilere, "memeliler" diyoruz da, neden onlara "yumurtalılar" demeyelim, değil mi ya!
Aslında doğada her " yumurtalı" yı ebeveynleri büyütür.

Kurbağalar hariç!

Mesela kuşları anaları besler, babaları taşır kurtçuk filan..
O devasa büyüklükteki timsah, acımasız dişleri arasına alır yavrularını şefkatle ama, kurbağaları büyütecek bir ana babası yoktur işte.
Karıncaların bile vardır; hatta komünal bir şekilde yaşarlar tıpkı arılar gibi ama...
Ama, kurbağalar yumurtadan çıktıkları anda hem öksüz hem yetimdirler!
Onlar larvadır başlangıçta, kelebekler gibidirler ve hızla evrimleşerek kuyruklarını kaybedip kurbağalaşırlar!
Yani sularda özgürce yüzebilecekken, kuyruksuzlaşıp kurbağalaşırlar.
Bu benim çocukluk gözlemimdir. Ne olur biyologlar, ciddiye alıp beni zor duruma düşürmeyin olur mu?
Ana sıcaklığı, baba koruyuculuğu olmadan, hayatta kalabilen kurbağacık yaşar, o kadar!
Diğer kurbağalar ise kurbağalaşamadan ölür giderler.
Toplumlar da böyledir.
Topluluğu oluşturan tek tek bireyleri büyüten ebeveynleri vardır ama toplumlar kurbağa gibidirler.
Larvalıktan başlar ve sonunda ya "adam" olurlar ya da yok olup giderler.

Buna kısaca "ebeveynsiz büyüme yasası" da diyebiliriz!

"Yasa" dediysem ciddiye almayın, ben oluşturdum şimdi bunu.
Kurbağalaşmak evrimsel açıdan yavaşça gerçekleşir, planlıdır, sürprizsizdir!
Toplumlar da işte böyle kurbağalaşır, yavaşça hissettirmeden, acıtmadan, kendi özünden yavaş yavaş koparılarak kurbağalaştırılırlar.
Bundan on yıl önce TÜSİAD başkanının çıkıp " Cumhuriyet" dışında anayasanın değiştirilemez her maddesi tartışılabilir diyebilir miydi?

Yıllar önce "sıkmabaş-türbanla" başladı bu süreç.
Ardından "Demokratik Anayasa!" ile devam edildi,
"Üniter yapı da neymiş, çok parçalı olmanın neresi kötü?" ile devam edildi!
Ana dil, anadilde eğitim, ana dilde mahkeme...
Adalet Mülkün Temeli'nden Habur' da seyyar mahkemelere...
Kıbrıs' ta neymiş,
Ermeni Soykırımı zaten olmuştur, kabul etsek ne olur?
Akdamar Kilisesi ibadete açılsın çok renkli bir toplum olmalıyız,
Fener Patrik' i hemen, hem de hemen ekümenik olsun...

Ve sonunda devletiyle ne de toplumuyla bir tek kırmızı çizgisi kalmayan bir noktaya devrildi Türkiye...

Kurbağalaştı!
Berhava edildi Türk toplumunun çimentosu.

Canlı kurbağaydık, aslında kaynar suya atılsaydık anında dışarı fırlar ve savaşırdık.

Ama ABD/AB, yumurtadan çıkan kurbağa yavrusunun suyunu son 30 yılda öyle yavaşça ısıttı ki, bu sürede içindeki kurbağa yavrusunu öyle uyuşturdu ki, bugün Libya'ya dört gemi bir denizaltı gönderiliyor olmasına rağmen, kurbağa gibi bakmaktan başka bir şey yapmıyor.

Kuyruksuz kurbağa misali suyun içinde kıpırdayamıyor bile.
Hani sarı öküzle tren ilişkisi gibi..

Seyrediyor!

Kıbrıs savaşı' nda bizi tek destekleyen Libya' ya karşı, emperyalistlerle işbiriliği yaparak onların üzerine askerini gönderen, mehmetlerinin kanını pazarlayan bu ülke yöneticilerinden utanıyorum.

Ortadoğu coğrafyasının üzerine kanlı tekerleklerini kondurmaya çalışan ABD' den medet umarak "Artık sivil itiatsizlik eylemleri başlatıyoruz" diyen sözüm ona Kürt halkının temsilcilerinden utanıyorum.

Kırksekiz yıldır kurbağalaştırılamayan aklım, vicdanım öfkeden hınçtan lime lime....
O Libya' nın çocuklarının parçalanan bedenlerini şimdi kimler topluyor acaba!
Ve çok değil, en çok bir kaç yıl içinde "bize de demokrasiyi" getirecek ABD emperyalizminin bombaları altında parçalanacak evlatlarımızın bedenlerini kimler toplayacak?

Napalm, Tomohawk, Patriot ve nükleer bomba demokrasimiz hayırlı olsun Ortadoğulular, Afrikalılar!

Karşılığında vereceğimiz kanımız ise bedava!

Yorumlar

  1. Yazınızı az önce burada da okumuştum:
    http://www.ortakyasam.org/yazarlar/kubilaykzldenizli/5809-kurbaalamanin-neres-koetue
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Biz bu gerçekleri halka anlatamadık.Anlatmak istesek de engellendik.Engelenmeye de devam ediyor.&0 yıldır "Oltaya takılan balık" ğı canlandırmaya çalıştık,hep umutla yaşatmak istedik.Oysa balık çoktan ölmüş demek çok ağır geliyor.Ölmemeli bu denizden başka deniz yok...

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Kubilay Abi,yazı her zamanki gibi önemli
    tespitleri içeriyor.

    23 Nisan Milli Bayramımızı da Kutlarım.

    Sevgiler , Cenk

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Hayatın Özeti ya da Yeşil Mavi Hayat

Çukurova'da Fransız!a İlk Kurşun

Sosyal Stiller