Gençler ve...
Gençler ve işçiler.
Bir araya gelmeye görsünler!
Çünkü biri bugünü garantiler, diğeri yarını!
Biri evimizdeki sobadır, yerdeki döşemedir, ayağımızdaki ayakkabı.
Hatta her gün bindiğimiz otobüsün şoförü, bebelerimizin servis amcası, işyerinde çaycımız, sabahları kapımızda asılı duran kutuya ekmeğimizi gazetemezi koyandır.
Hastanede sedyemizi taşıyan, ilacımızı veren, yerin fersah fersah derinliğinden kömürümüzü çıkarandır.
Hatta kömürün kendisidir.
İlmek ilmek parmaklarıyla tekstil fabrikasında dokumayı yapanımızdır.
Ayıbımızı örtendir, yaşamı yeniden hergün üretendir, demiryolunun rayıdır, dönen tekerleğin kendisidir.
İşçidir "O", yani yaşamı üreten...
Hani Einstein' in, günde yüz kez kendi kendine düşünüp ancak öyle karar verdiği "bir insan başkaları için vardır" dediği ana öznedir.
Yani penceremizdeki camdır.
Bugündür...
Diğeri ise, işte o işçinin camından gördüğü diğer öznedir, hatta öznenin karesidir.
İki kere iki öznedir gençlik.
Eşimin en iyi anladığı, her defasında "işte budur" dediği...
Camdan hiç büyümeyecekmiş gibi görünen ama hergün başkalaşarak büyüyen gençtir diğeri.
Heyecandır, enerjidir, karşılıksız beklemeden kendini verendir, mülkiyetsizdir ve bu yüzden hepimizden daha temiz ve paktır.
Masadaki kağıt değil ama ona yön verendir, kingteki, hoşkindeki, briçteki zekadır.
Sevgilisini bi' dakka daha görmek için sınava girmeyendir, aydınlıktır.
Hatta tıp fakültesi son sınıfından topluca ayrılıp yurt savunması için ölüme gidendir.
Çek deftersiz ve banka hesapsız insandır gençlik.
Bu nedenle denetlenemeyen öznedir gençlik.
Bugün gençler ellerindeki yumurtalarla omlet yapıyorlar, Türkiye' nin yarın yenecek yemeğine tuz koyuyorlar...
Türk halkına moral aşılıyorlar.
Türkiye' nin gelecek umudu gençlikte ve işçilerdedir ve bir araya gelmeleridir asıl olan.
Gerisi ise yani bizim gibiler detaydır, inanın sadece detay!
.
.
Bir araya gelmeye görsünler!
Çünkü biri bugünü garantiler, diğeri yarını!
Biri evimizdeki sobadır, yerdeki döşemedir, ayağımızdaki ayakkabı.
Hatta her gün bindiğimiz otobüsün şoförü, bebelerimizin servis amcası, işyerinde çaycımız, sabahları kapımızda asılı duran kutuya ekmeğimizi gazetemezi koyandır.
Hastanede sedyemizi taşıyan, ilacımızı veren, yerin fersah fersah derinliğinden kömürümüzü çıkarandır.
Hatta kömürün kendisidir.
İlmek ilmek parmaklarıyla tekstil fabrikasında dokumayı yapanımızdır.
Ayıbımızı örtendir, yaşamı yeniden hergün üretendir, demiryolunun rayıdır, dönen tekerleğin kendisidir.
İşçidir "O", yani yaşamı üreten...
Hani Einstein' in, günde yüz kez kendi kendine düşünüp ancak öyle karar verdiği "bir insan başkaları için vardır" dediği ana öznedir.
Yani penceremizdeki camdır.
Bugündür...
Diğeri ise, işte o işçinin camından gördüğü diğer öznedir, hatta öznenin karesidir.
İki kere iki öznedir gençlik.
Eşimin en iyi anladığı, her defasında "işte budur" dediği...
Camdan hiç büyümeyecekmiş gibi görünen ama hergün başkalaşarak büyüyen gençtir diğeri.
Heyecandır, enerjidir, karşılıksız beklemeden kendini verendir, mülkiyetsizdir ve bu yüzden hepimizden daha temiz ve paktır.
Masadaki kağıt değil ama ona yön verendir, kingteki, hoşkindeki, briçteki zekadır.
Sevgilisini bi' dakka daha görmek için sınava girmeyendir, aydınlıktır.
Hatta tıp fakültesi son sınıfından topluca ayrılıp yurt savunması için ölüme gidendir.
Çek deftersiz ve banka hesapsız insandır gençlik.
Bu nedenle denetlenemeyen öznedir gençlik.
Bugün gençler ellerindeki yumurtalarla omlet yapıyorlar, Türkiye' nin yarın yenecek yemeğine tuz koyuyorlar...
Türk halkına moral aşılıyorlar.
Türkiye' nin gelecek umudu gençlikte ve işçilerdedir ve bir araya gelmeleridir asıl olan.
Gerisi ise yani bizim gibiler detaydır, inanın sadece detay!
.
.
Çok güzeldi...
YanıtlaSilgencler neden ıstıkbaldır denır
YanıtlaSilişte bu satırlar da gızlı..
'' denetlenemeyen öznelerin'' kıymetini bilmek gerek!
YanıtlaSilSafdışı bırakmakla kalmayıp, biiii ...ok olmaz bunlardan deyip, küçümseyerek onları kazanmak olası mı?
O özneler ki babalarının dağıttıklarını toparlamak için ne güzel ayağa kalktı! Yüreğimize su serptiler, onları kendilerini ifade edecek yerlere taşımak gerek!
Emekçilerle de barışı sağlamak gerek! Biz olan, bizden olanı, artık kurda kaptırmayıp, kuşlara yem etmemek gerekkk!!!
Saygılarımla, güzel bir paylaşım olmuş, elinize sağlık Kubilay Bey......
Merhaba,
YanıtlaSilBir çalışmanız "Bloglardan Seçmeler"de yayınlandı.
Hayırlı günler dileğiyle.
" Denetlenemeyen Özne" den korksunlar akıl düşmanları..
YanıtlaSilÇok beğendim.