Ya Paranı Ya Canını!
“Parasını vermeyen, canını nasıl
verir?”
Eski Türk filmlerinin en güzel repliklerinden biridir.
Gaspçı yavaşça yaklaşır kurbanına ve bağırır;"Ya paranı ya canını!"
"Mal canın
yongasıdır" diyen biçareler malını vermemek için canından da olurlar;
olsunlar!
Bu tehditi yapanlara direnir ve paranızı vermezseniz,
paranız cebinizde kalır ama bir farkla, kefen cebiniz kalınlaşacaktır bu
durumda…
Kanuni Sultan Süleyman'ın vasiyeti olduğu söylenir. Demiş ki
Kanuni vasiyetinde "elimi tabutun dışında bırakın ki halk görsün, Kanuni bile öbür
dünyaya bir şey götüremedi, eli boş gitti."
Görsünler, öldüğünüzde götürebileceğiniz işte o boş
elinizdir.
Neden mi böylesi sevimsiz bir konu üzerinde durduk? Çünkü paranın
en önemli araç olduğu günleri yaşıyoruz.
Önümüzdeki on sekiz ayda üç seçim var.
Cemal Süreya'nın Kısa
Türkiye Tarihi şiirini bilirsiniz. Şair bu eşsiz şiirinin ikinci bölümünde
"Üç anayasa
ortasında büyüdün;
Biri akasya
Biri gül
Biri zakkum."
ortasında büyüdün;
Biri akasya
Biri gül
Biri zakkum."
Diye yazar Türkiye’nin Anayasa tarihini…
Zakkum Devri'ni
yaşıyoruz, yani 12 Eylül Anayasa'sının bile daha kötüsünün uygulandığı en
karanlık dönemin içindeyiz!
Bugün ülkemizi ve oğullarımızı ABD adına Kuzey Irak
petrollerinin bekçiliğine soyundurmak ve Kürdü Türkten, Türkü Kürtten ayırmaya
çalışanlar işte bu Zakkum Anayasa'sına dayanarak yapıyorlar ne yapıyorlarsa. Üstelik
Zakkum Anayasa'sı bile yetmiyor amaçlarına ulaşmaları için.
Kısacası ,henüz bir askeri işgale uğramamış olsak da
Kurtuluş Savaşı günlerindeyiz. Açık işgal ise biz eğer yeteri kadar
direnemezsek, yakındır, bunu biliyorsunuz.
Bu nedenle "ya
paranı ya canını" değil, “hem
paranızı hem canınızı” diyoruz
Vereceğiniz olumsuz yanıtın sonunda aslında ikisinin de kaybıyla sonuçlanacak,
bunu görmelisiniz.
Örgütlüyüz bu gidişi değiştirmek içi yada örgütleneceğiz,
insanımız var hem de en kalitelisinden ama para, yok.
Oysa "para"
isyanın hareket enerjisidir, benzinidir!
Para dediğimiz değişim aracı yeni insanlara ulaşmanın araçlarını
sağlıyor bize.
Propaganda için ses donanımlı araçlar alacağız ama para,
yok.
Milyonlarca bildiri basacağız ancak para, yok!
Yüz binlerce afiş asacağız, fakat para, yok!
Halkın ilgisini çekecek her bir görsel malzeme parayla
üretiliyor. Sadece yetenek yetmiyor.
Toplantılarda en çok konuşanlar, konuşmayanlar, Türkiye’nin
gidişinden şikayetçi olanlar, kendini Tomaların önüne atanlar, atmayanlar.
Nihayetinde iş maddi fedakarlığa gelince ceplerimizi
boşaltacağız.
Ölümü göze alıp devrimci olanlar, canınız paradan daha mı
kıymetli ki maddi fedakarlıktan kaçasınız, öyle değil mi?
Mustafa Kemal’in evlatları, Kurutuluş Savaşı şehitlerinin
torunları!
Unutmayın para olmazsa da olur ama maddi kaynaklar olması
gerektiği yerde mutlaka olması gerekendir.
İşte bu mafya-Tarikat-Gladyo rejimini yıkmak için,
planlarımızı hayata geçirebilmek için bütçelediğimiz maddi kaynağa gereksinimimiz var!
Kısacası bu ahlaksız ABD-Mafya-Tarikat-Gladyo rejimini yıkıp
milli hükümeti kuracağız .Tüm bunları yapacak insan kaynağımız var.
Ama para, yok.
Basit gerçek budur!
Ama biliyoruz ki her mücadele kendi kaynaklarını kendi
yaratır.
Önümüzdeki on sekiz ayda üç seçim var, Türkiye'nin ve
çocuklarımızın geleceğini karartacak son dönemecin tam başındayız.
Yani Tekalif-i Milliye Kanunu'nu aratmayacak günlerdeyiz.
Evet, ülkemiz için kaygılananlar," gönlüm sizde" diyenler, gönlünüz sizde kalsın ama siz
gelin, eşsiz vatan sevginizle birlikte davaya başınızı koyun.
Çünkü vatan hem paranızı hem canınızı istiyor!
"Vatan sana
canım feda" diyen yurtseverler, gelin taşın altına elinizi koyun,
canınız sizde kalsın şimdilik, enerjinizi vatanın koynuna getirin, bırakın.
Çünkü bu vatan hem canınızı hem paranızı istiyor.
Basit soru şudur: Vatan
gittikten sonra para ne işe yarar, can nerede yaşar?
Türkiye sizden sadece canınızı değil, maddi manevi
birikimlerinizi istiyor.
Var mısınız, tüm gövdenizle bu vatan için "buradayım, hazırım" diyor
musunuz?
Aksi takdirde Cemal Süreya'nın ilgili şiirinin ilgili bölümü
şöyle olacak.
"Üç anayasa
ortasında büyüdün;
Biri akasya
Biri gül
Biri zakkum
ortasında büyüdün;
Biri akasya
Biri gül
Biri zakkum
Ve dördüncüsünde
öldün!
Açık gerçek budur!
Yorumlar
Yorum Gönder