Karga Şahap Geldi!


Ve dedi ki!

"İşiniz Zor!"

"Hayrola, ne oldu ki?" dedim...
Daha ne olsun ki, katillerin kahraman gibi karşılandığı,
Kahraman annelerinin üzüldüğü,
Mecliste ülkenizin bayrağını açanların gözaltına alındığı,
Memurun amirini dinlettiği,
Yargı kurumlarınızın yürütme yöneticileri tarafından "teknik takibe alındığı ve yargı bağımsızlığının kalmadığı"
Başbakanınızın sanki "yabancı" bir ülkedeymiş gibi "ülkenin her yerinde milletvekilimiz var" diyerek övündüğü,
Ülkenizin bir bölümünde "Belediyeler Birliği" kurularak, fiilen devlet içinde bölenlerin örgütlendiği,
...........
Dedi işte, daha bir çok şey daha dedi...
Arkadaşlıktan dostluktan da konuştuk elbet ve bu bizim ortak paydamız zaten...
Ve dedim ki ben de yanıt olarak;
Bak Şahap Karga dostum,
Haklısın kardeşim benim, şu anda en az yüz yaşındasın ve bizim 1915-1923
yıllarını gayet iyi bilirsin.
Ama istanbul'dan hiiiç çıkmadıyssan o başka!
Ama en azından Boğaz'daki ve Marmara'daki İngiliz zırhlılarını görmüş olmalısın!
"Gördüm" dedi Şahap Karga...
Hatta işgal yıllarında İstanbul'da, Vezneciler Karakolu'nu bir sabah saatinde daha Mehmetler uyurken basan ve şehit eden İngiliz askerlerini de bilirsin!
"Bilirim" dedi Şahap Karga...
Ve Çanakkale Boğazı' nı İngiliz ve Fransızlara geçilmez yapan top tabyalarının, işgal sonrası yine o boğazı geçemeyen İngiliz ve Fransızlar tarafından imha edilmesini ve o kahraman top namlularının dinamitlenerek bir mısır gibi patladıldığını da görmüş olmalısın...
Ordumuzun dağıtıldığını, silahlarına el konulduğunu da bilirsin değil mi?
"Evet" dedi Şahap Karga!
Hatta Damat Ferit, Ali Kemal falan da bilinir tarafından...Vahdettin de malumunun....
"Evet, malumum" dedi Şahap Karga...
O zaman bu umutsuzluk ne?
"Bekle ve gör, bu birikim, bu vatan sevgisi sabırlıdır ve kızgın da değildir, kızgınlıkla hesapsız hareket etmez... Ne zaman ne yapacağını bilen birikimleri vardır"
Ve bu meselelerin kendiliğindenci, barışçı, dünyaya hep iyimser bakan Pollyanna gibi ve evrimsel bir yaklaşımla da çözülmeyeceğini de bilir!
Bu vatan sevgisi "örgütlenmenin" yaşamsal bir iş olduğunu Mustafa Kemal'den bilir!
Konuştuk sonra oradan buradan ve dotluklardan...
İçtik bir kaç duble rakı ve daha sık görüşmeye karar verdik yeniden ve hatta Leyla da gelecek bir daha ki sefere!
Hani Karga Şahap'ın ele avuca sığmaz, zehir dilli ve bir o kadar da sevimli karısı!



Yorumlar

  1. Hoşgeldin Şahap..öyle ihtiyacımız vardıki seninle sohbete..Haklısın konuşacak çok konular var.
    Nilly

    YanıtlaSil
  2. Yazılarınızı beğenerek okuyorum.

    YanıtlaSil
  3. Bu yazıya bayıldım. Kurgusu, dili, anlatım biçimi mükemmel olmuş.
    Tanıştığımıza memnun oldum Karga Şahap Bey!

    Sevgiler,
    Betül Arslancan

    YanıtlaSil
  4. Ali Bey sevindim beğendiğinizi yazılarımı mutlu ettiniz beni.
    Nilly Abla Şahap malumun uzun bir seyahatten döndü yaz başında ve benimle konuşmak istemedi pek.
    Betül, senin gibi bir yazı ustasının bırakalım böylesi bir yorumu beni okuması bile ancak mutlu eder.
    Sevgiler hepinize:-)

    YanıtlaSil
  5. uzun suredir Sahap sohbetlerinden uzak kalmistim.Ozlemisim...


    Arif

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Hayatın Özeti ya da Yeşil Mavi Hayat

Çukurova'da Fransız!a İlk Kurşun

920'nin 16 Mart'ı...