“Marx’ın bir hayaleti yok, kendisi var

3 Temmuz 2003 günü Londra Heathrow Havaalanı’na indiğimde beni karşılayan arkadaşlarımdan ilk isteğim “beni Marx’ın mezarına götürmeleri” isteğim olmuştu. Aslında Londra’ya 11 yıl aradan sonra 3 Temmuz 2003- Highgate Cemetery Londra ikinci gelişimdi ancak ilk gelişimde Marx’ın mezarının Londra’da olduğunu dahi bilmiyordum. Politikayla pek ilgisi olmayan arkadaşlarım “Marx’ın mezarının yerini bilse bilse ancak Mesut Abi bilir” dediler, hayatın güzel sürprizi olarak “Mesut Abi” hem Aydınlıkçı hem de beş yıl önce kaybettiğim Aydınlıkçı ağabeyimin Adana Erkek Lisesi’nden arkadaşı çıktı. Böylece benim de mezun olduğum ve Aydınlıkçılarla ilk tanıştığım güzel okulum bana sürprizini yine bir başka Aydınlıkçı üzerinden Londra’da yapıyordu. Aynı gün, mezarın bulunduğu Highgate Mezarlığı’na gittik. Londra’nın en lüks semtlerinden birinde tarihi bir mezarlık. İçinde kimleri konuk etmiyor ki; Douglas Adams, Edwards Hodges Baily, George Eliot, Micheal Faraday gibi bilim insanları, sa...