Dinler böler, mehzep parçalar, emperyalizm kullanır!

Kubilay Kızıldenizli Teori Yazı Kurulu Üyesi AKP hükümeti tarikatları yeniden gündeme aldı. Bu gündeme alışı hükümet, 15 Temmuz’daki Amerikancı kalkışmanın maşası olarak kullanılan Fettullah Gülen Tarikatı’nın, bu kalkışmadaki rolüne atıfta bulunularak, tarikat ve/ veya cemâatların “şeffaflaşması ve kontrol altına alınmalarına” dayandırıyor. Oysa gerçek bu mu? Tarikatlar veya cemaatlere yasal şemsiye sağlanarak ülkemizin güvenliği ve milletimizin birliği sağlanabilir mi, yoksa onlara yasal bir “av alanı” yaratılarak devletin koruculuğunda serbest çalışma ortamı mı sağlanır? Bugün bu sorulara yanıt arayacağız. Çağdaşlaşma yolunda önemli adımların atıldığı ve demokratik devrimlerin peş peşe yapıldığı Cumhuriyet’in ilk yıllarında, şeyhlerin nezdinde saadet arayacak kadar ilkel insanların Türkiye’de yerinin olamayacağını Atatürk Kastamonu’da halka net bir şekilde söyler .”Mevcut tarikatların gayesi, kendilerine tabi olan kimseleri dünyevi ve manevi hayatta mazharı...