Vatan Neden Sevilir




Sevginin iki temeli var.
En azından ben böyle biliyorum.
Birincisi, inançtır; seversiniz, nedenini bilmeniz gerekmez.
İkincisi ise, bilgiye dayanır; sorgularsınız; neden?

Ülkemizi neden severiz?
Neden, neden, neden?

Anneme sorsam der ki, "böyle bir soru mu olur be oğlum, vatandır bu; sevilir, sorgulanmaz!"
Öyle yapılmışızdır işte, genlerimize kazılıdır.
Tabii annemin yanıtı böyle olacak! İlkokul mezunu bile değildir ama" savaşmazsanız sizi tanımam; vatan giderse geriye ne kalır?" diyen O'dur!

Yazı ve yazgı arasında da bir ilişkisizlik vardır. Yazı kolayca silinirken, yazgı silinmez.
Kazılıdır çünkü.
Kişi yaratılırken yazılan şey, yazgı olarak burada sıradan yazıdan ayrılır.

Daha yirmisinde elinde tüfek ölmeye hazır olan gençle, vatansız arasındaki fark, vatan sevgisidir.
Vatansız adamla yurdu için ölmeye hazır genç arasındaki fark, "hesapsız" olmasıdır.

Ölmeye hazır genç, ölmek için oradadır; bastığı toprağın onu desteklediğine inanır ve düştüğü anda onu karşılıksız kucaklayacaktır o toprak.
Oysa vatansız için toprak, sadece topraktır ve "aynı mineral yapısındaki toprağı" dünyanın her yerinde bulabilir.

Toprak için neden ölecektir, zaten bir gün ölecektir; erken ölmenin ne anlamı vardır.
Bu nedenle vatansızla, vatan arasındaki ilişki bireyseldir.
Aslında vatansızla, vatan arasında bir ilişki de yoktur; herhangi bir kara parçasıyla arasında bir ilişkidir bu.
Yani herhangi bir kara parçasıyla, sıradan bir hayvan arasındaki ilişkidir onun vatanla ilişkisi.
Hatta bu bile yoktur; çünkü aslandan köpeğe kadar her canlı kendi hakimiyet alanını vatan belleyerek  ölümüne savunurken, vatansız için böyle bir şey söz konusu bile olamaz.

Buradan öğreniyoruz ki, böylesi adamların vatanla ilişkisi, bir hayvanın toprakla ilişkisinden daha aşağıdadır.

Vatan sevgisini bir yazgı olarak algılayan için ise gömülecek yerdir vatan.
Dünyanın neresinde olursa olsun, vatansever için öldükten sonra yatmak istediği yer, doğduğu topraklar olmalıdır.
Bu nedenle hala hafızalarımızdaki şu görüntü kalıcıdır; gurbetçi vatana dönünce toprağı öper.
Vatansız bu görüntüyü  anlayamaz; alaycıdır. Ancak gurbetten dönen bilir ki, başka topraklarla ikinci sınıf bile değildir.
Bu nedenle kendini karşılayan toprağı öper; katıksız "şükür, minnet" ifadesinin törenidir yaptığı.


Silivrili Yusuf oğlu İzzet ve Adanalı Hilmi Amca ölünce vatan toprağına gömülmek isterken, vatansızlar ölünce leşe dönüşür.
Kurtuluş Savaşı' nın 17' lik gönüllü gazisi Mehmet Özer' in yattığı yerdir ayrıca vatan...
Yemen Savaşçısı Osman Sabit de öldüğünde vatanına gömülmek ister.

Bir mantık var mıdır, yoktur ama her şey mantıkla anlatılmaz ki... Zaten ölmüşsün, nereye gömüldüğünün ne anlamı var, değil mi?
Ama değil işte!
Vatanın bağrına gömüleceksin, yoksa vatan sana helal olmaz. Çünkü ölene kadar "vatan sana canım fedadır, öldükten sonra vatan ise sana !



Ve vatansız gömüldüğünde,  toprak için sadece çürütülecek maddedir.

Şehit olmak en yüce mertebeyken, şehidin gömüldüğü toprak, "bu en yüce mertebenin" sığındığı en kutsal alana dönüşür.

İşte vatanlaşan toprak, böylesi bir topraktır.

Ahmet Altan ve Cengiz Çandar gibiler için vatan toprağı, ısmarlama makaleler için satılacak arazi parçasıdır ve kolayca dünyanın her yerinde yaşamak için uyum sağlayabilirler.
Ama aslında bilmezler ki, başka ulusların vatan toprağı bile onları "yurtlarının haini" olarak algılar.

İşte vatan böylesi bir şeydir.

Şükür ki "dönmemiş bir aydın" olarak kendime soruyorum;"Vatanını neden seviyorsun?"

Çünkü "vatan Mehmet’ in anasıdır", ondandır diyorum, ama hala ikna olmuyorum.
Çünkü vatan, "uygarlığımızın devamlılığını sağlayacak arazi parçamızdır" diyorum, aynı çiftçinin yaşamını devam ettirmek için sürdüğü tarlası gibi...
Çünkü vatan, arkadaşlarımın büyüdüğü sokaklardır, çocuklarımın doğduğu yerdir, tokadı babamdan ilk yediğim evin odasıdır...

Ve fakat hepsidir, biliyorum.

Ve biliyorum ki vatan sevgisini barındıran en temel şey, içinde güvenlik içinde yaşamamızdır.
İnanmıyorsanız 1918-1923 arasında bu ülkede yaşamış olanlara sorunuz veya çağdaşlarımız Iraklılara, Libyalılara, Afganlara...
En azından yeryüzünden emperyalizm kovulana kadar savunacağımız zeminimizdir vatan.
Ve" öldükten sonra" vatan denilen şey, çocuklarımızın güvenle büyüyeceği yerdir.

Vatan, güvenliktir.
Vatan, esenliktir.
Vatan onurdur
Ve sağlıktır vatan!

Ama bir de aşktır ve çok önemlidir!

Çünkü işgal edilmiş topraklarda aşk özgürce yaşanabilir mi sandınız!
.
.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Hayatın Özeti ya da Yeşil Mavi Hayat

Çukurova'da Fransız!a İlk Kurşun

920'nin 16 Mart'ı...